05/06/2015 günü annem ile evimizde güzel güzel oturuyorduk. Daha sonra annem balkona çıkıp çiçekleri ile uğraşmaya karar verdi. Bende balkona çıkmak isteyince annem beni içeri yolladı. Madem öyle diye düşünüp kapıyı kapattım ve annemi balkonda çiçekleri ile bıraktım. Biraz kızdı galiba ama en azından hava almış oldu. Hem ben evin içinde tek başıma oyuncaklarımla oynayabildim. İçeri girmek için çok istekli olunca belli bir süre sonra girmesine izin verdim.
Annem evde her gün yemek yapıyor. Biz de afiyet ile yiyoruz. Artık anneme yardım etme zamanım geldiğini düşündüm. Bezelye ayıklarken yardım ettim. Elim değdiği ve çok dikkatli yaptığım için yemeğimiz çok güzel oldu diye düşünüyorum.
ilerleyen günlerde tek başıma yemek yapmaya başlarım artık. :)
Sevgili sevenlerim, Ben galiba renk olarak en çok Mabiyi (mavi) seviyorum. Ya da söylemesi hoşuma gidiyor. :) Daha karar veremedim ama büyüyünce anlarız.
Biliyorsunuz artık derdimi anlatacak kadar konuşmaya başladım. Çoğu söylediklerimi ailem ve büyüklerim anlıyor ama bazılarını geç anlıyorlar. Benim düzgün söylediğim ama ailemin ve beni ilk görenlerin zor anladıkları kelimeleri sizinle paylaşıyorum.
Not: Ben doğduğumdan beri derdimi anlatıyorum aslında ama baktım bizimkiler anlamıyor ben de onların dilinden konuşmaya başladım.
10 Mayıs 2015 anneler günün sabah her zamanki gibi 06:30 'da kalktım. Anneme anneler günü için babama sipariş ettiğim hediyemi verdim. Galiba beğendi. :) Annemi çoook seviyorum.
ANNELER GÜNÜN KUTLU OLSUN ANNECİĞİM.
Sonra kahvaltı edip Nil ablamlara (Duygu teyze ve İsmail amcanın kızı) gittik. Duygu teyzemin anneler gününü de kutlamış olduk. :)
O gün bayağı gezdik. Bir sürü eve gittik. Ama hepsi boştu. Neden evler boştu anlamadım ama biz Nil ablamla boş evlerde koşturduğumuz ve eğlendiğimiz için benim hoşuma gitti:))
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı dolayısı ile Biga'ya gittik.
Önce ben, teyzem ve annem gittik. Daha sonra babam geldi.
Tüm tatil boyunca yaptıklarımızı aşağıda bulabilirsiniz.
Öncelikle Dedemi ve Anneannemi çok özlemişim. :) Galiba onlarda beni çok özlemiş.
Bayram günü annem ve babamla çok eğlendik.Biga'da dolaştık ve Parka gittik, Salıncağa bindim, kaydırakta kaydım daha sonra trambolinde zıpladım ve ben çok yoruldum. Yorulduğum zaman çabuk uykum geliyor ve bir klasik olarak yemek yerken uyuyakalmışım.
Diğer günlerde evde oynadık dışarıda dolaştık. Bahçede arkadaşlarımla ve Behzatla oynadım.
Anneannem beni çok güldürüyor.
İstanbul'a döneceğimiz son gün kahvaltı etmek için bir yere gittik. Koskocaman bahçesi, parkı ve içinde hayvanları vardı. Ben attan biraz korkmuş olabilirim. Ama burada da çok eğlendik.
18 Nisan'da İlker amca, Pınar teyze ve Yağız abi ile Edirne'ye gittik.
Çok gezdik ve eğlendik. Bunca yıllık hayatımda ilk defa müzeye gittim. :) Ancak her şeyi camın arakasına koymuşlar hiç oynayamadım. Bir sürü güzel oynayacak şeyler vardı. :(
Edirne'de güzel yemekler yedik. Ciğer ve köfte özellikle çok güzeldi. (gerçi benim için hepsi et)
Bir de havuza girdik. Önce biraz çekindim. Ama sonra baktım Yağız abi suya atlıyor ve çok eğleniyor neden ben yapmayayım dedim. Küçük havuz ve büyük havuz'a atlayıp jakuzi denen havuza da babamı iterek ne güzel eğlendik. Ama vakit çabuk geçti ve beni duşa gidiyoruz diye kandırıp çıkardılar. Ama bu güzel anları ailem akıl edemediği için video ya da resim olarak sizinle paylaşamıyorum.
Ailelerimiz neredeyse hiç foto çekmediği için elimizde olan fotolarla idare edeceksiniz. Babam ve İlker amca o kadar demiş foto çekelim diye. (gerçi bunlar bababım iddiası)
Sabahları 06:30 gibi kalkıyorum. Biraz yatağımda oyalanıyorum. Sonra anne ve babama sesleniyorum. İkisi ayrı ayrı anlaşmış gibi "biraz daha uyu kızım" diye cevap veriyorlar. "Akşamları 21:00-21:15 yatınca iyi ama di mi?" demek istiyorum ama cümle uzun daha kuramıyorum. Ben de anne ve baba diye seslenmeye devam ediyorum. En sonunda gelip beni alıyorlar :)))
Sevgili sevenlerim, Annem ve babamla birlikte devamlı araba ile bir yerlere gidiyoruz. Araba ile dolaşırken çok eğleniyoruz. Eğlence olmadığı zaman özellikle çok yorgun olursam uyuyorum. :)
Annem ile Biga'ya gittik. Teyzem ve annem beni oyun oynamam için bir yere götürdüler. Çok eğlendik. Sanki annem ve teyzem benden daha çok eğlendi. Hatta top havuzuna düşülen bir kaydırak vardı. Kayınca biraz hızlı düştüm ve şaşkınlıktan kalkamadım :)) Bu sırada teyzem ve annem gülüp eğleniyorlardı.
Kim kimi eğlendiriyor anlamadım :)) O gün hep beraber çok eğlendik :)
Bu sefer 21 Şubat 2015 tarihinde Müjde (küçük halamın kızı) nişanlandı. Nişan yüzüklerini babam taktı. (gerçi takmış ben görmedim biraz acıkmış olabilirim o sırada) Müjde kuzenim de Kıvanç kuzenimden sonra yazın evlenecek. Ben o zaman iyice büyüyeceğim için daha çok eğlenmeyi planlıyorum:)
Bu arada bir dedikodu var aile içinde. Yok efendim elimdeki yiyeceklerin kırıntılarından o gece evin nerelerinde dolaştığım anlaşılıyormuş. Yemeyelim mi yani anlamadım ki....!
Annem ve Anneannemle birlikte alışveriş merkezine gittik. Beni tren ve atlıkarıncaya bindirdiler. Hem çok eğlendim aynı zamanda biraz korktum. (yüz ifademden anlaşılacaktır) Bir daha kesin binmek isterim:)
Artık beni biraz olsun tanıdınız umarım. Biliyorsunuz yemek ve uyku dayanamadığım iki şey. Zaten büyümem için hem yemek yemem hem de uyumam gerekiyor. Ama bazen yemeği biraz abartıyorum galiba. Artık olacak o kadar :)
Parka gittiğimiz zaman bazen değişik şeyler denemek istiyorum. Sizde arada böyle şeyler denemez misiniz? Geçenlerde kaydırak için merdivenden tırmandım ama sonra merdivenden kayma fikri daha çok hoşuma gitti. Anneme çok değişik geldi.
Kuzenim'in nişanının ertesi günü Kartepe denen bir yere arkadaşlarım Mete ve Atlas (anne ve babaları) ile beraber karla oynamaya gittik. Biraz uzun bir yolculuk oldu. Biliyorsunuz kar ile yeni tanıştım. Yeni yeni eğlenceli gelmeye başladı. Babam ve annem şimdilik sanki karda benden daha çok eğleniyorlar. Benim de hoşuma gitmeye başladı. Dik bir yere çıkıp oradan kaydık. (biraz korkmuş olabilirim) Sonra karda kovalarla oynadım. Ama kısa sürdü. Yolda giderken daha çok vakit harcadık. :))) Kartepe ile ilgili resim ve videolarımı sizinle aşağıda paylaşıyorum. :=)
Kuzenim Kıvanç (Büyük Halamın oğlu) (benden biraz büyük) 17 Ocak 2015 günü nişanlandı. Çok gürültülü bir yere gittik. Ben devamlı koşturduğum için çabuk yoruldum. Zaten akşam gittiğimiz için uyku vaktim geldiğinden dolayı o gürültüde bile uyumuşum. Sabah evde gözümü açtım. Düğünleri yaza doğru olacakmış. O gün daha fazla eğleneceğim. :)))
Not: Aşağıdaki foto büyük halamın babama ısrarları sonucu konmuştur.:) Halamı çok sevdiğim için babamdan fotoğrafı koymasını istedim :))
Havalar soğumaya ve üstüme kalın giyisiler giymeye başladım. Yılbaşını kutlamak için Biga'ya gittik. Biga da hava daha da soğuktu. Hatta kar denen şey yağdı. Yağmuru biliyorum ama bu kar daha güzel sanki. Babam beni yakından görmem için bahçeye çıkardı. Çok anlamadım ama ileride daha çok seveceğim gibi. Çünkü annem kar yağdı mı çok seviniyor:)
Ben alışverişi çok sevdim. Her sevdiğim şeyi almak istiyorum ama annem ve babam izin vermiyorlar. Neymiş onun karşılığında para dedikleri şeyden vermeleri gerekiyormuş. Ne olur sanki benim için verseler di mi? Neyse en azından mutlaka bir şeyler alıp çıkıyoruz:)
Son bir aydır yemek yemeği kendim beceriyorum. Gerçi hala annem ve babam bazı yemekleri kendileri yedirmek istese de ben buna karşı çıkıyorum. Tamam bazen resimde de görüleceği gibi saç baş kirleniyor ama olsun. Ben böyle seviyorum:)