28 Ekim 2013 Pazartesi

Doktor Tamer

25 Ekim 2013

Yine doktora gittik. Doktora gittiğimiz günleri hiç unutmayacağım galiba. Doktora gideceğimiz içime doğmuş gibi, arabaya binmenin keyfini sürerken içimde oluşan kötü his resimde görüleceği üzere suratıma vurmuş sanki.  Bu adama ne zaman gitsek önceleri bana gülüyor, beni seviyor, kilo mu tartıp kafamı ölçüp bir şey yapmayacakmış havası yaratıyor (kilom:4800 gr, kafamın çapı: 38,5cm ve boyum 58cm olmuş). Sonra annem ve babamla benim hakkımda konuşuyorlar. Annemle babam da doktora devamlı beni şikayet ediyorlar gibi geliyor.Yok efendim 120 cc içiyormuşum iyimiymiş, yok efendim uyku düzenim normalmiymiş, yok efendim çok içiyormuşum da sonra kusuyormuşum vs. vs. Hayır bu sorular sonrası doktor bana devamlı iğne vuruyor. Annem ve babam şu soruları sormasalar vurmayacak sanki? Bu sefer soruları çoktu galiba, her tarafımdan iğne yaptı bu adam. Bu arada adını da öğrendim. Doktor Tamer. Bu adı hiç unutmayacağım Doktor Tamer. Büyüdüğümde burnundan fitil filit getirmezsem bana da Ela demesinler. Bu sefer çok canım yandı. Avazım çıktığı kadar bağırıp gözümden yaşlar akıttım ama nafile. Neyse ki uzun sürmedi. İnşallah bundan sonra Tamer'i görmem. (Doktor Tamer'e artık sadece Tamer diyeceğim.)

Eve dönüş yolunda kendimden geçmişim. Tamer'e gitmemizin iki güzel yanı var. birincisi giderken arabaya biniyorum. İkincisi de eve dönüşte arabaya biniyorum. Bunun dışında her şey sıkıntı yapıyor.

Doktorsuz güzel günlerde görüşmek üzere sevgili sevenlerim.



Evimize Aile Ziyareti

Merhaba sevgili sevenlerim,

Geçen hafta içinde babaannem, büyük teyzem (teyze annemin kardeşi sanıyordum. Ancak babaannemin kardeşi de teyzeymiş. Bu yüzden ona büyük teyze deniyormuş Bu aile içi ilişkiler çok kafamı karıştırıyor), halam ve kuzenlerim beni sevmeye geldiler. Büyük teyzeyi ilk defa gördüm. Duyduğum kadarı ile uzakta oturuyormuş. Elden ele kucaktan kucağa dolaştım. Herkes benimle resim çektirdi. Kendimi star gibi hissediyorum. İtiraf ediyorum çok tatlıyım. :)
Annem ve Babaannem ile
Çekilen resimleri aşağıda sizinle paylaşıyorum

Babaannem ile




Büyük teyzemle (Babaannem'in kardeşi)
Aygün Halamla



Müjde Kuzenim ile

Gizem Kuzenim ile

Nilgün Halamla

19 Ekim 2013 Cumartesi

15 Ekim 2013 Salı

İyi Bayramlar...



Sizlerle ilk bayram günümden fotolar paylaşıyorum. 
İlk kez elbise giydim. Genelde pembe severim ama mavi de bana çok yakıştı. :) 


Bu kadar güzel olunca da tüm aile benle resim çektirdi. :)

Annemle
Annem ve Babamla
Babamla


Teyzoşla

Anneannemle

Dedemle
Anneannem ve Dedemle

Bayram günü Dedem ve anneannemin elini öpmem gerekiyormuş. Öncesinde nedenini anlamadım ama sonradan hoşuma gitti. Diğer bayram ne zaman?
Dedemle bayramlaşırken

Anneannemle ile bayramlaşırken

Sonuç :)






Geçen haftanın özeti...

Sevgili takipçilerim ve beni seven büyüklerim,

Yine ara vermek durumda kaldım. Bunun sebebini daha önceki yazımda belirtmiştim.

Sizinle beraber olamadığımız anlarda temiz havanın beni çarptığını fark ettim. Geçtiğimiz cumartesi günü (kayıtlara düşülmesi için yazıyorum :) 12 Ekim 2013) annem ve babam beni arabayla bir yere götürdüler. Kendi aralarında konuşurlarken Oli, Seda ve kardeş Doruk isimleri geçti. Daha sonra benim pusetime benzer bir puset içinde benden biraz daha büyük bir çocuk vardı. Bu çocuk galiba Doruk dedim içimden. Daha sonra ona Doruk cannıımm oğlluummm diye seslendiklerini duyunca tahmininde haklı olduğumu anladım (artık tahminlerim doğru çıkıyor). Ayrıca oğlluumm demelerinden erkek olduğunu anladım. Doruk ve beni, babalarımız puseti iterken deniz dedikleri yerin yanında yürüdük. Babamlar kendi aralarında bir şey konuştular ama anlamadım. Zaten güneş ve temiz hava daha çok ilgimi çekti. Gerçi ara ara kendimden geçmesem konuştuklarını anlardım da, neysee... 

Ertesi gün Beykoz'a gittik. Beykoz yolu uzun olduğu için araba içinde fazla vakit geçiriyorum. :) Hoşuma gidiyor araba ile yolculuk. Bayram ziyaretinde bulunmuşuz. Bayram güzel şey olsa gerek. Halamları, babaannemi, eniştelerimi, kuzenlerimi ve İrem'i gördüm.

Dün yine bayram için Anneannemin, dededim ve teyzemin yaşadığı Biga'ya geldik. Ben buraya gelmiştim hatırlıyorum. Buraya gelmek için yine araba ile uzun uzun gitmek gerekiyor :))) Denizde yolculuğu araba ile yapamıyoruz galiba. Büyük bir gemiye biniyoruz. Gemi yolculuğunu sevmediğimi sanıyorum. Çok kalabalık. Güzel tarafı ağlayınca annem sütümü veriyor.

Tüm bayramda Biga'dayız. Yeni kıyafetlerimi giyeceğim (annem ve babam yeni kıyafetlerime kusmamdan çekiniyor. Ama elimde değil gazım var.)

Bayramda görüşmek üzere.....







4 Ekim 2013 Cuma

Yatağıma geçtim



İki gün önce anne ve babamın ben dünyaya gelmeden önce aldıkları yatağımda uyumaya başladım. Daha önce annemlerin yanında ayrı ayrı iki yatakta yatmıştım. Hatta bunlardan biri odalar arasında gidip gelebiliyordu. Arabaya benziyordu. Bunları neden iki gün sonra buradan yazıyorum diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Çünkü ben düşünebiliyorum ama okuma yazmam yok. Babamın keyfini bekledim. Kusura bakmayın.




Ayrıca galiba ağırlaşmaya başladım. Bunun sebebi devamlı süt içmem olduğundan şüpheleniyorum. Gerçi elimden geldiğince altıma yapıyorum ama demek yeterince içtiklerimi çıkaramıyorum. Ağırlaşmam evdekileri mutlu ediyor gibi. Maşallah maaaşşşalllaahh diyerek seviyorlar. (maaşşaallaaahhh = büyüdüğümde anlayacağım diye umut ediyorum)  Ancak çenemin altında bir büyüme oldu (gıdı) ama bu beni mutsuz ediyor. üt içerken çenemin altına süt dökülmesin diye koydukları bez şimdi sığmaya biliyor ve üstüm ıslanıyor. Ağız tadı ile süt içemiyorum.  
 


 
Yakın zamanda dünden bugüne resim sergim ile aranızda olacağım.
 
Not : Ağlamak işe yaramaya devam ediyor.