15 Ekim 2013 Salı

Geçen haftanın özeti...

Sevgili takipçilerim ve beni seven büyüklerim,

Yine ara vermek durumda kaldım. Bunun sebebini daha önceki yazımda belirtmiştim.

Sizinle beraber olamadığımız anlarda temiz havanın beni çarptığını fark ettim. Geçtiğimiz cumartesi günü (kayıtlara düşülmesi için yazıyorum :) 12 Ekim 2013) annem ve babam beni arabayla bir yere götürdüler. Kendi aralarında konuşurlarken Oli, Seda ve kardeş Doruk isimleri geçti. Daha sonra benim pusetime benzer bir puset içinde benden biraz daha büyük bir çocuk vardı. Bu çocuk galiba Doruk dedim içimden. Daha sonra ona Doruk cannıımm oğlluummm diye seslendiklerini duyunca tahmininde haklı olduğumu anladım (artık tahminlerim doğru çıkıyor). Ayrıca oğlluumm demelerinden erkek olduğunu anladım. Doruk ve beni, babalarımız puseti iterken deniz dedikleri yerin yanında yürüdük. Babamlar kendi aralarında bir şey konuştular ama anlamadım. Zaten güneş ve temiz hava daha çok ilgimi çekti. Gerçi ara ara kendimden geçmesem konuştuklarını anlardım da, neysee... 

Ertesi gün Beykoz'a gittik. Beykoz yolu uzun olduğu için araba içinde fazla vakit geçiriyorum. :) Hoşuma gidiyor araba ile yolculuk. Bayram ziyaretinde bulunmuşuz. Bayram güzel şey olsa gerek. Halamları, babaannemi, eniştelerimi, kuzenlerimi ve İrem'i gördüm.

Dün yine bayram için Anneannemin, dededim ve teyzemin yaşadığı Biga'ya geldik. Ben buraya gelmiştim hatırlıyorum. Buraya gelmek için yine araba ile uzun uzun gitmek gerekiyor :))) Denizde yolculuğu araba ile yapamıyoruz galiba. Büyük bir gemiye biniyoruz. Gemi yolculuğunu sevmediğimi sanıyorum. Çok kalabalık. Güzel tarafı ağlayınca annem sütümü veriyor.

Tüm bayramda Biga'dayız. Yeni kıyafetlerimi giyeceğim (annem ve babam yeni kıyafetlerime kusmamdan çekiniyor. Ama elimde değil gazım var.)

Bayramda görüşmek üzere.....







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder